sesadentbalgat@gmail.com
0501 320 88 00
Gülüş tasarımı, hastanın gülmesi ve konuşması esnasında maksimum estetiğin sağlanabilmesi için belirli dokularda düzenlemeler yapılmasıdır. Bu etki; dişlerin, dudakların ve diş eti dokusunun kişiye özel olarak uyumlandırılması ile sağlanır. Hastanın cinsiyeti, yüz şekli ve karakter özellikleri tasarımın yönünü belirleyen birincil parametrelerdir. Bu işlemler sayesinde; kişinin kısa bir sürede, beğenisine en uygun olan gülüş profiline ulaşması mümkündür.
Gülüş tasarımı oluşturulurken hem diş dokusunda hem de çevre dokularda işlem yapılabilir. Gerekli durumlarda pembe estetikle diş eti dokusu düzenlenebilir, seviyelendirilebilir ya da dudak konumlandırma işlemi yapılabilir. Dişlerin yalnızca renginde değişiklik yapılması istendiğinde diş beyazlatma işlemleri ile diş renginde kısa bir sürede belirgin değişiklik oluşturulabilir. Dişlerin şeklinde, renginde veya yapısında kalıcı değişiklik yapılması istendiğinde ise porselen lamine tedavileri ya da tam seramik kaplamalar ile bu değişiklikler kolaylıkla sağlanabilir. Kimi zaman, gülüş tasarımının sağlanması için bu işlemlerden yalnızca bir tanesi yeterli olabilir. Bazı durumlarda ise bu tedavi alternatifleri kombine olarak kullanılabilir.
Tasarım süreci, genellikle 2 seansta tamamlanır. Bu süreçte planlanan tasarımın, dijital ortamda oluşturularak hastaya sunulması ve uygun koşullarda hastanın üzerinde prova edilmesi ile hasta için en ideal olacak tasarım özellikleri ayrıntılı olarak belirlenir. Tasarıma kesin olarak karar verilmesi durumunda ise tedavi işlemlerine başlanır. Tedavi işlemleri genellikle 3 seansta tamamlanır. Ancak, dişlerin durumuna ve yapılacak işleme bağlı olarak seans sayısı değişkenlik gösterebilir.
Gülüş tasarımının hazırlığı, genellikle 3 ila 5 gün içerisinde tamamlanır. Tasarımın planlaması, ilk seansta hastadan alınan ölçü ve profil görüntülerinin dijital ortamda değerlendirilmesi ile yapılır. Bu verilerin değerlendirmesi; hastanın yüzün şekli, göz, kulak, burun, çene ucu gibi pek çok parametre üzerinden yapılır. Bu bilgiler ışığında, hastanın karakterine ve beklentisine de uyum sağlayabilecek en ideal tasarımın oluşturulabilmesi için planlamalar yapılır.
İdeal gülüş tasarımının sağlanması için uygulanabilecek tüm tedavi alternatifleri ve tasarım seçenekleri; diş hekimi tarafından, ilk muayene esnasında, ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Dişler için hazırlanan tasarım; diş eti uygulamaları, ortodonti işlemleri ve dental implant tedavileri ile desteklenebilir.
Dijital ortamda hazırlanan tasarımın sunulması sırasında ya da prova seansında, ihtiyaç duyulması halinde tasarım değişikliğine gidilebilir. Minimal tasarım değişiklikleri, aynı seans içerisinde yapılabilir. Daha büyük değişiklikler için ise yeni bir randevu planlaması yapılabilir. Tasarımın hasta beklentisini tamamen karşılaması durumunda, tedaviye başlama kararı alınır ve tedavi için yeni bir randevu planlanır. Yapılacak tüm işlemler kayıt altına alınır ve dijital ortamda saklanır.
İdeal gülüş tasarımının oluşturulabilmesi için ilk seansta ayrıntılı bir muayene yapılır. Bu sayede, hastaya en uygun olan tedavi yöntemleri belirlenmiş olur. Uygulanacak tedavi yöntemine hasta ile karar verildikten sonra, gerekli tasarımın yapılabilmesi için hastanın her iki çenesinin de ölçüsü alınır. Dişlerin görünümü ve birbirleriyle olan ilişkileri bilgisayar ortamına aktarılır. Aynı seansta, fotoğraf stüdyosunda hastanın farklı profillerdeki görünümünü kaydetmek amacıyla gerekli açılardan fotoğraf ve video kayıtları alınır. İdeal gülüş profilini oluşturabilecek tasarım önerileri, hastaya sunulur ve tasarım özelliklerine karar verilir. Kişiye özel hazırlanan tedavi planı, dijital ortamda tasarlanır ve hasta ile paylaşılır. Bu sayede, hastanın tedavinin sonucu hakkında ayrıntılı bir fikir edinmesi sağlanır.
Yalnızca pembe estetik yapılması planlanıyorsa tedavi, çoğunlukla tek seansta tamamlanabilir. Ancak, seans sayısı diş etlerinin durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Dişlerde form değişikliği yapılması planlanıyorsa, işlemin uygunluğuna bağlı olarak tedavi seansından önce prova yapılması planlanabilir. Tedavinin prova yapılmaya uygun olması durumunda; ilk seansta ağızdan alınan ölçü üzerinden, planlanan tedavinin prova edilebilmesi için silikon kalıp hazırlanır. İkinci seansta prova aşaması ile hasta, yapılan planlamanın meydana getireceği değişim hakkında daha somut bir bilgi edinir. Bu aşamada gerekli durumlarda, tasarım kolaylıkla düzenlenebilir. Tasarımın tamamen beğenilmesi durumunda ise dişlerde ve diş etlerinde yapılması planlanan işlemler tamamlanır. Bu işlemlerin kaydedilmesi ve tasarıma adapte edilebilmesi için hastadan tekrar ölçü alınır. Ölçü alındıktan sonra, hastanın kalıcı diş protezleri hazırlanana kadar geçen süreyi konforlu bir şekilde geçirebilmesi için işlem yapılan dişlere geçici protezler uygulanır.
Bir sonraki seansta, kişiye özel olarak hazırlanmış kalıcı lamine ya da kaplamaların provaları yapılır. Kalıcı protezler, diş ile tamamen uyum sağlıyorsa dişe kalıcı olarak yapıştırılır ve tedavi tamamlanır. Tedaviyi takip eden ilk dönemde; birinci hafta, birinci ay ve üçüncü ayda, daha sonrasında ise altı ayda bir diş hekimi kontrolleri ile diş sağlığının ve estetik özelliklerin kontrol edilmesi tedavinin ömrünü önemli derecede uzatır.
Prova materyali, hastadan ilk seansta alınan ölçü üzerinden silikon kalıp oluşturması ile hazırlanır. Hazırlanan gülüş tasarımının silikon kalıba aktarılmasıyla hasta, dişleri üzerinde hiç işlem yapılmadan önce tedavinin sonucu hakkında net bir fikir sahibi olabilir. Hazırlanan silikon kalıp, dişlerin üzerine yerleştirilir. Daha sonrasında bu tasarım ayna karşısında ya da kamera kayıtları üzerinden incelenebilir. Prova işlemi tamamlandıktan sonra silikon kalıp ağızdan çıkarılır.
Bir ya da birden fazla dişin, gülüş tasarımının planlandığı hattın daha önünde yer alması durumunda, yapılacak olan prova işlemi sağlıklı sonuç vermeyecektir. Hattın önünde konumlanan dişler, hazırlanan ideal tasarımın doğru bir şekilde aktarılabilmesini engeller. Bu durumda, prova yapılabilmesi için öncelikle bu dişler üzerinde düzenleme yapılması gerekir. Tasarıma karar verilmesi aşamasında bu durum göz önünde bulundurularak planlama yapılır.
Kompozit Lamina, dişlere zarar vermeden; dişin rengini, şeklini değiştirmek, büyütmek veya bir kusurunu tedavi etmek ve dişe estetik bir görüntü vermek amacıyla diş yüzeylerine kompozit dolgu malzemesi ile yapılan estetik ve kozmetik restorasyonlardır. Bu tedavide dişlerinde kırık, eksiklik, boşluk veya renk kaybı bulunan kişilere ince yapıdaki laminate veneer kaplamalar uygulanır. Böylece dişteki görüntü ve şekil bozukluğu giderilmiş olur. Laminate veneer kaplamalar dışarıdan fark edilmez. Doğala yakın bir görüntü sağlar. Kompozit, lamina veneer tedavisinde tercih edilen materyallerden bir tanesidir.
Ayrık diş (diastema) vakalarında aralıkları kapatmada. Dişleri arasında aralık olan bireyler, dişlerini kestirmeden ve kuron yaptırmadan lamine diş uygulaması ile estetik bir görüntüye çevirebilirler. Yaşlanmaya bağlı olarak, estetik görüntüsünü kaybetmiş, kırılmış veya formu bozulmuş dişleri, yeniden gençlikteki şekline kavuşturmak için lamine uygulanabilir.Diş beyazlatma işlemi yapılmasına rağmen, rengi açılmayan inatçı renklenmelerde lamine işlemi yapılabilir.Ön dişlerde büyük dolgu ve çürük olması durumunda kompozit lamine uygulanabilir.Ortodontik tedaviyi gerektirmeyen belirli bir düzeye kadar çapraşık dişlere yeniden form verilmesinde lamina uygulanabilir. Daha büyük çapraşıklarda, porselen lamina veya porselen kuron düşünülmelidir.Negatif gülüş hattından pozitif gülüş hattına dönmek isteyenlere lamine uygulanabilir.Dişlerinin şeklinden memnun olmayıp, yeni bir yüze sahip olmak isteyen tüm bireylere kompozitlamina yapılabilir.
Kompozit lamineler, ağız hijyenine dikkat edilmesi kaydıyla, uzun yıllar kullanılabilir. Ancak, çok sert ve kabuklu yemişler yenilmemeli, sert objeler dişler ile ısırılmamalı ve kırılmamalıdır. Keza, tırnak yemek, kalem ısırmak gibi kötü alışkanlıklar olmadıkça kompozit lamineler dayanıklıdır.
Lamine uygulaması çoğu kez bir seansta bitirilebilir. Ancak, uygulanacak seans sayısı yapılacak işleme/işlemlere göre değişir. Genellikle, 30 ile 90 dakika arasında süre yeterli olur. Bu süre sonunda, yeni ve estetik dişlerle diş hekiminizden ayrılmış olursunuz.
Dolgulu dişler özel bakım gerektirmez. Sağlıklı ağız hijyeni uygulamalarını takip etmeniz yeterli. Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın, günde en az bir kez diş ipi kullanın ve düzenli profesyonel kontroller ile temizlik işlemleri için diş hekiminizi ziyaret edin. Dolgu malzemesi kırılabileceğinden, tırnak ısırma gibi alışkanlıklardan kaçınmak önemlidir; kalemler, buzlar veya diğer sert gıda maddelerini çiğnemeyin veya dolgulu dişlerinizi açacak olarak kullanmayın. Dolgulu bir dişte keskin bir kenar olduğunu fark ederseniz veya ısırdığınızda dişiniz tuhaf hissettiriyorsa, diş hekiminizi arayın.
Inley ve onley restorasyonlar, dolguyla ideal bir tedavi sağlanamayacak seviyede hasar görmüş dişlere uygulanan tedavi yöntemleridir. Diş dokusundaki kaybın kuron (kaplama) restorasyonuna ihtiyaç duyulacak derecede fazla olmadığı durumlarda, dişin sağlıklı dokularını maksimum düzeyde koruyarak işlem yapmak için tercih edilir. Inley dolgular dişlerin çukur alanları ile sınırlıyken, onley dolgular bir ya da daha fazla tepe alanı da içerisine alan restorasyonlardır. Uygulama, diş dokularının durumuna bağlı olarak güçlendirilmiş kompozit ya da dental seramik materyallerle yapılır.
Yapımında sağlam diş dokuları korunur. Restorasyonun ömrü uzundur. Diş dokusuna çok iyi adapte olur ve sağlam dokuyu destekler. Yüksek kalitede estetik sağlar. Bakımı kolaydır ve uzun vadede diş eti sağlığını korumada yardımcıdır.
Tedavi iki seansta gerçekleştirilir. İlk seansta hasarlı doku temizlenir, işlem alanının ölçüsü alınır ve bölgeye geçici bir dolgu materyali uygulanır. Bu dolgu ikinci seansta kaldırılır ve inley veya onley dolgu özel yapıştırıcısıyla dişe adapte edilir.
Restorasyonun ömrü; dişin durumuna, hastanın ısırma veya çiğneme fonksiyonlarında uyguladığı kuvvetlere ve ağız hijyenine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Günlük yaşamda diş fırçalama ve diş ipi kullanımını içeren standart ağız bakımı, restorasyonun bakımının sağlanması için yeterli olur. Uzun vadede ise düzenli diş hekimi kontrolleri ile restorasyonun olumsuz etkilenebileceği şartları elimine ederek işlemin daha uzun ömürlü olmasını sağlamak mümkündür.
Pembe estetik olarak da bilinen diş eti estetiği; gülme hattının ve dişlerin görünümlerinin, diş eti üzerinde düzenleme yapılarak şekillendirilmesi işlemidir. Estetik diş hekimliğinde önemli bir yeri olan bu uygulamalar sayesinde hasta; ideal diş ve diş eti görünümüne kısa sürede kavuşabilir, simetrik bir gülme hattına sahip olabilir.
Diş etinde kanama ya da şişlik olması durumunda, bu hastalıkların tedavisi de diş eti estetiği işlemi kapsamında yapılır. Dişleri çevreleyen dokularda yapılan düzenlemeler bu sayede, diş eti sağlığının korunmasına yardımcı olabilir. Bu durum, ağız kokusu ya da yaralanmaların meydana gelme ihtimali de minimuma indirilir. Bu nedenle, ağız sağlığının uzun dönemli olarak korunmasında da oldukça etkilidir. Estetik anlamda ise diş görünüm miktarlarının ve diş eti seviyesinin kısa bir sürede düzenlenmesine izin verir. Bu sayede sosyal hayatı kısıtlayabilecek estetik kaygılar, kolaylıkla ortadan kaldırılabilir.
Diş eti estetiği, gingivektomi (diş etinin minimal kesilmesi) ya da gingivoplasti (diş etinin şekillendirilmesi) işlemleri ile yapılır. Bu uygulamalarla; görünen diş boyutu uzatılabilir, diş etine seviyelendirme yapılabilir ya da dudak konumlandırma işlemiyle veya görünen diş etinde yapılan düzenlemelerle diş etinin gülüş esnasındaki görünüm miktarı azaltılabilir. Diş eti dokusunda hastalık gözlenmesi durumunda, bu düzenlemeler yapılmadan önce hastalık etkeni ortadan kaldırılır.
Diş eti hattının ideal konumda ve şekilde olmadığı durumlarda, diş eti estetiği işlemleri tercih edilebilir. Bu işlemler, diş etinin ve dişlerin durumunun tedavi yapılabilmesi için uygun olması durumunda, her yaşta yapılabilir.
Diş eti estetiği işlemleri, lokal anestezi ile ağrısız bir şekilde yapılır. Diş eti tedavisi, birçok durumda tek seansta tamamlanır. Ancak bazı durumlarda, yapılması planlanan işlemlere bağlı olarak tedavi süreci uzayabilir. İşlem sonrasında, 10 ila 14 gün arasında iyileşme süreci tamamlanır.
Diş beyazlatma, diş renginin çeşitli yöntemlerle ağartılması işlemidir. Elde edilen beyazlık, dişlerin bakımına özen gösterilmesi durumunda bir yıla kadar korunabilir. Ev tipi ya da ofis tipi diş beyazlatma yöntemleri ile dişlerin kendi renk tonlarından birkaç ton daha beyaz olması sağlanabilir. Gerekli durumlarda, bu iki yöntemin kombine olarak uygulandığı bir tedavi planı da oluşturulabilir. Aynı zamanda, tek dişin içten beyazlatılması yöntemi ile kanal tedavisi yapılan dişlerde gözlenebilen renklenme problemleri tedavi edilebilir.
Dişlerinde minimal ton farkı sağlamak isteyen ya da renk beklentisi konusunda kararsız olan hastalar için ev tipi beyazlatma yöntemi doğru tercih olabilir. Bu yöntemde beyazlatma işlemi, zamana yayılarak kademe kademe gerçekleştiğinden renk tonunun daha kontrollü bir şekilde belirlenmesine yardımcı olur. Diş renginin koyu olması durumunda, tek seansta belirgin bir renk farkı gözlenmesi istendiğinde ise ofis tipi diş beyazlatma işlemleriyle etkin bir tedavi sağlanabilir. Dişin renk tonuna bağlı olarak istenen renge ulaşılması için bazı durumlarda birden fazla tedavi seansı gerekli olabilir ya da beyazlatma işlemi klinik uygulamadan sonra ev tipi beyazlatma ile desteklenebilir. Kanal tedavilerinin neden olduğu renklenme problemlerinin tedavisi için ise dişin içerden beyazlatıldığı tek diş beyazlatma işlemleri uygulanabilir. Ancak, hastaya en uygun beyazlatma yöntemine karar verilmesi için diş hekiminin ayrıntılı bir muayene ile değerlendirme yapması gerekir.
Ev tipi diş beyazlatma yöntemine karar verildiğinde hastadan ölçü alınır ve kişiye özel beyazlatma plakları hazırlanır. Bu plaklar günlük olarak belirli bir süre kullanılır. Kullanılacağı zaman içerisine diş hekiminin önerdiği miktarda beyazlatma jeli uygulanır, kullanıldıktan sonra soğuk su ve sıvı sabun ile yıkanarak kolaylıkla temizlenir. Bir sonraki uygulamaya kadar plak kutusunda muhafaza edilir. Tedavi genellikle plağın günlük 4-6 saat kullanılması durumunda 10-15 günde tamamlanır.
Ofis tipi diş beyazlatma işlemi, klinik ortamında diş hekimi tarafından yapılır. Bu yöntemde dişlerin üzerine sürülen beyazlatma jeli UV ışını ya da lazer ile aktive edildiğinden diş beyazlatma işlemi, çok daha kısa bir sürede etkin bir şekilde gerçekleştirilir. Ortalama 1 saat süren bu işlemin sonunda, diş renginde belirgin bir fark gözlenir. Kombine diş beyazlatma yapılması planlandığında ise bu uygulamayı takiben, genellikle 2-3 gün ev tipi beyazlatma işlemi uygulanarak tedavi desteklenir.
Kanal tedavisi olan dişlerin içten beyazlatma işlemlerinde; dişteki dolgu sökülür, beyazlatma jeli dişin içerisine uygulanır ve diş geçici dolgu materyali ile kapatılır. Dişteki renk değişimi, üç günlük aralıklarla hekim tarafından kontrol edilir. İstenilen renk tonuna ulaşıldığında, dişin içerisindeki beyazlatma jeli temizlenir ve bölgeye diş için en ideal olan dolgu materyali uygulanarak tedavi tamamlanır.
Diş beyazlatma tedavisi sonrasında, minimal diş hassasiyeti meydana gelebilir. Bu yan etki, genellikle 24 ila 48 saat arasında ortadan kalkar. Uygulamayı takip eden ilk iki hafta; sigara, çay, kahve gibi dişlerde renklenmeye neden olan ürünlerden uzak durulması önemlidir. Bu duruma dikkat edilmemesi durumunda, beyazlatma etkisi erken dönemde azalabilir. Uzun vadede ağız bakım rutinine özen gösterilmesi ve dişlerde renklenmeye neden olan ürünlerin tüketiminin minimuma indirilmesi ile tedavinin etkisi daha uzun süreli olarak korunabilir.
Diğer HizmetlerimizOğuzlar Mah Ceyhun Atuf Kansu Caddesi 47/B
sesadentbalgat@gmail.com
0501 320 88 00
© SeSaDent Klinik. Kopyalanamaz.
Dizayn Hs2Web